- hancere
- (A.)[ ﻩﺮﺠﻨﺣ ]gırtlak, hançere.
Osmanli Türkçesİ sözlüğü . 2015.
Osmanli Türkçesİ sözlüğü . 2015.
hançere — is., anat., Ar. ḥancere Gırtlak Kuvvetli bir aktör hançeresine malik olmak lazımdı. H. F. Ozansoy … Çağatay Osmanlı Sözlük
HANÇERE — Gırtlak, boğaz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HANACIR — (Hancere. C.) Gırtlaklar, hançereler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Tughra — [ Sultan Mahmud II of the Ottoman Empire. It reads Mahmud Khan son of Abdülhamid is forever victorious . Written out: محمود خان بن عبدالحميد مظفر دائماً] A tughra ( ar. طغراء; transl|ar|DIN|Ṭuğrā) is a calligraphic seal or signature of an Ottoman … Wikipedia
gırtlak — is., ğı, anat. 1) Soluk borusunun üst bölümü, ümük, imik, hançere Gırtlak veremi midir nedir, çehresinde damla kan yok. S. M. Alus 2) mec. Yiyip içme Gırtlak derdi. 3) mec. Ses rengi, yapısı Birleşik Sözler gırtlak ünsüzü gırtlağına düşkün… … Çağatay Osmanlı Sözlük
BÜL'UM — Gırtlak, hançere … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
GALSAME — Solungaç. Suda yaşıyan hayvanların nefes alma organları. * Gırtlak ağzı, hançere. * Boğaz deliğinin başlangıcı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HANCER — Ucu sivri, iki tarafı keskin büyük bıçak. Halk dilinde hançer şeklinde kullanılır. Divan edebiyatında şâirler, güzellerin kaşlarını hancere benzetirlerdi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MİZMAR — Düdük, kaval. * Mukaddes Zebur Kitabının her bir suresi. * Hançere, nefes borusu. (Bak: Mezâmir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük